Başlangıçtan 15. Haftaya kadar..

Yazmaya 15. haftadan başlamış olabilirim ama bu başa dönmeyeceğim anlamına gelmez:)Her ne kadar geçtiğimiz aylara bakınca; kendinden geçmiş, hiçbir şey yiyemeyen, ne yese çıkaran ve her şeyden midesi bulanan bir Merve gelse de gözümün önüne, hatırlamak isteyeceğim güzel anlarım da oldu. Bunları yazmadan geçmek haksızlık olacaktı.. Şimdi dönelim en başa..

Her ay test çubuğunda ikinci çizgiyi arayan ben 19 Mart günü eski patronumdan gelen enteresan bir telefon aldım. Kendisiyle uzun zamandır görüşmemiştik ve beni rüyasında görüp bunun üzerine aramış. Hamile olabileceğimi düşünmüştü. Bunun üzerine içime düşen şüphe ile gidip bir test aldım ve akşam eşimden gizli uyguladım.. Her zamanki gibi hayal kırıklığına uğramamak için de üzerini kapatmış, 5 dk boyunca bakmayacaktım. Ancak bu pek mümkün olamadı, kapıyı açtığım anda oluşan rüzgarla testin üzerindeki peçete uçtu ve miyop olan ben 3 mt mesafeden o 2. çizgiyi görebildim! :) Gözlerime inanamıyor, bir yandan da eşime bu müjdeyi nasıl vereceğimi düşünmeye başladım.. Halbuki uzun zamandır bunun hayalini kuruyordum ama o an bir şaşkınlık, bir heyecan.. Her şey gitti :) Telefonumla testin fotoğrafını çekmiş, nasıl bir sürpriz yapsam diye düşünürken kendimi evin içinde saçma sapan dolanırken buldum.. Sonuç olarak beklemeye dayanamayıp elimde telefonla eşime gidip direkt fotoğrafı gösterdim:) Sevinç, şok, duygusallık her şey birbirine karıştı ağlaştık, ailelere haber verdik.. Hiç planladığım gibi olmasa da çok güzel anlardı :)

Sonrası malum.. Hemen ertesi gün kan testi ve ardından 1 hafta sonra kesemizi de görünce ben iyice rahatlayıp en yakın arkadaşlarıma bildirdim durumu:)

Doktor kontrollerine gidip gelirken ben bir yandan sürekli çevremde duyduğum o müthiş bulantıların, aşermelerin ne zaman başlayacağını sorguladım durdum.. Acaba neden bende olmuyor?

Demeye kalmadı..Gördüm "bulantı" nasıl oluyormuş!

  • Evdeki koltuklar kokar mı insana? Koktu..Perdeler,halılar da..
  • Her gün bir tane içmezsem başımın ağrıyor dediğim kahveden iğrenir miyim hiç? İğrendim..
  • Ya çay? Görmeye dayanamadım..
  • Grip olduğumda ilaç içmememi sağlayan doğal antibiyotiğim soğan? Adını duyunca lavaboya koştum..
  • Şekerden dolayı pek yemediğim ama aslında çok sevdiğim çikolataya ne oldu? Gözüm görmesin...
  • Bir de iğrenmediğim ama yediğimde hemen çıkardıklarım var ki: Kırmızı etin her türlüsü ve muz! Onlar ayrı bir araştırma konusu.. 
Peki ben şimdi neyle besleneceğim derken, onu dene- bunu dene, bir süre sadece simit-ayran ve yoğurtlu makarnayı zorla midemde tutabildim.. Sabah kalktığım gibi kusmaya başlıyor, gece 2-3'e kadar devam ediyordum. Bu sırada kilo da vermeye başladım, kendimi toparlayabilmek için serum takıldığı da oldu. Sonrasında kendime yemek yiyip hemen uyumak gibi bir yöntem geliştirdim, en azından bu sayede besinlerini aldıktan sonra çıkarıyordum yemeklerimi:)

Ben bu 2 ay boyunca kendimden geçmiş, hastalıklı gibi dolaşırken tek iyi hissettiğim anlar ultrasonda bebeğimizi gördüğüm dakikalardı.. Tüm bunların sebebinin karnımda büyüyen bir mucize olduğunu görmek beni rahatlatıyor, o günkü mide bulantım bana mutluluk veriyordu :)

Derken 14. haftamı doldurduğumda bir anda artık midemin bulanmaması bende şok etkisi yarattı.. Her ne kadar bunun olacağını daha önceden bilsem de, o sıralar normal olanı o şekilde kabullendiğim için bende bir korku oluştu:) Neyse ki bunu da çok geçmeden atlattım..

15. Haftayı doldurduğumda ise artık önüne geçilemez bir iştaha ve tartıda görünen fazladan 2 kiloya sahiptim:)

  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Profilo KuruMax ile Evde Meyve Kurusu Deneyimi

Ürün Denemeleri - Heyner Capsula Multifix Aero (9-36kg) Oto Koltuğu

40. Hafta - Bitmeyen Gebelik yapmışlar =)