35 ve 36. Haftalar - 2 Düğün 1 Konser

Şu son iki haftam nasıl geçti ben de anlamadım..Aslında genel olarak evdeydim, gece uyuyamadım, gündüz 11'den aşağı da yataktan kalkamadım. Öyle olunca da güne ortasından başlayıp plan yapamaz oldum tabii.. 





Haftaya biraz sıkıntılı başladık, Salı günü İnci dişlerinden bir operasyon geçirdi. Genel anestezi altında olacağı için de hepimizin aklı onunlaydı.. Ben hastaneye gidemedim. Hem ameliyat vs. düşüncesi bana pek yaramıyor bu aralar, hem de hastalığım hala geçmemiş biraz daha ilerlemişti.. Çocuklar da yeni iyileşmişken tekrar bulaştırmak istemedim.. Akşam onlar eve döndüklerinde İnciyi görmek için bir uğradık, o kadar.. Çok şükür sorunsuz atlattı bunu da.. Hiç öyle korktuğumuz gibi olmadı maşallah. Hepimiz rahat bir nefes aldık..


Yavrucuklar ve ben :)

Çarşamba günü ise annem ve teyzemle çarşıda gezerken çok heyecanlı bir telefon aldım:) Didem akşam doğum yapacağını haber vermek için aramıştı:)Hem de Sema Hastanesinde ve benim doktorumla!.. Akşam olunca hem zaman geçirmek hem de Migros'un bebek bezi indiriminden faydalanmak için Kartal Migros'a gittik.. Ama gezdiğimiz 3 migrosta da Prima'nın 1 numaralı bebek bezinden kalmamıştı.. Sanki bizden hemen önce birileri gezip hepsini toplamış gibiydi.. Sonunda pes ettik, bir şeyler yedikten sonra saat yaklaşınca Didem'in yanına gittik.. Biz gittiğimizde ameliyata alınmıştı, babası ve kardeşiyle birlikte beklemeye başladık..Bekleyen 2-3 kişi var sandım ama bu buzdağının sadece görünen yüzüymüş:) İçeriye, Didem'in odasının olduğu yere gittiğimizde yaklaşık 25-30 kişilik bir toplulukla karşılaştık :/ İçerisi çok kalabalık ve iyice havasız durumdaydı.. Bebek, bakım odasında bekletiliyor, Didem'in odaya gelmesini bekliyorduk.. O sırada iyice fenalaştım tabii ben :) Hem birkaç hafta içinde ben de orada olacağım diye düşünmekten, hem kalabalıktan, hem de meraktan .. Uzun bir bekleyişten sonra Didem odaya baygın bir şekilde geldi.. Genel anestezi ile doğum yaptığını o an öğrendim, ayılmaya çalışıyordu.. Bunları daha önce yengemden görmüştüm ama şu an her şey bende farklı etki yaratıyordu.. Psikolojim biraz bozuldu, hatta ertesi gün bile kendime gelemedim kolay kolay.. Terminatör diye dalga geçtikleri Merveden eser kalmamış, tekrar görmüş oldum:) Çok şükür Didem de Ayşe Nil de gayet sağlıklı maşallah:) 3950 ve 52cm doğmuş Ayşe Nil hanım, hastanede her gören çok uzun boylu deyip durdu:) Çok garip bir duygu; Didem'in karnında o mu varmış? İnsan inanamıyor gerçekten de.. :)


Ayşe Nil'i bekliyoruz :)

Ertesi gün akrabalarımdan Meliha'nın kına gecesi vardı..Annemle kaç gündür ertelediğimiz kuaför işini de o güne aldık, gidip saçlarımızı kestirdik.. Hamileyken saç kestirmeme fikrine hiç alışamadım.. Saçlarım uzadıkça kendimden nefret ediyorum, strese giriyorum; bence çocuğa o daha zararlı:) Artık gerisi kısmet, Allah büyük.. 
Kına gecesi tabii ki yine bana eziyet oldu, oynayamadığım için:) O roman havaları vs. çalarken yerimde oturmak nasıl zor, beni tanıyanlar çok iyi bilir.. Sürekli dişlerimi sıktım, ellerim terledi; o derece :D






Kına gecesinin ayrı bir enteresan tarafı da hiç ağlamamış olmamdı.. Normalde hiç tanımadığım biri bile olsa o anda hemen duygulanıp ağlayan ben, hiçbir şey olmamış gibiydim.. Hamilelikle beraber tepkisizliğim biraz daha katlandı sanırım. Artık kolay kolay ağlayamıyorum, her şeyi eskisi kadar duygusal bulmuyorum.. Normalde tam tersi olmasını beklerdim ama, pek öyle olmadı. Günlük hayatta tepkisiz kaldığım her şey gün sonunda bana rüya olarak geri geliyor..Sistem biraz değişti yani:)

Cumartesi günü de yine Meliha'nın düğünü vardı.. Kız alma işi için Murat'tan müzisyen ayarlamasını rica etmişlerdi.. O da davul için arkadaşı Samet'i çağırdı, klarneti de kendi çaldı. 


Kızımız evden çıkarken :)

Samet ve kardeşi Kerem birlikte gelmiş, kızımızı evden çıkardıktan sonra gidip birlikte birer çay içtik. 


Kızımızı aldık, çayımızı içtik.. Düğüne hazırız :)

Ardından düğüne gittik, yine gidip sadece oturduğumuz bir düğün oldu:) En azından akrabaları görmüş olduk..Gören herkesten de aynı tepkiyi aldım tabii bu arada "Hala geziyor musun sen?" :) 


Meliha'nın düğünündeyiz:)


Ertesi gün, yani Pazar günü ise kuzenim Melike'nin düğünü oldu, oraya gittik.. Özlem ablamın küçük kızı Mina yine Murat'ı görünce ona gitmek istedi, hatta bütün günü onun kucağında geçirdi:) Murat'a da güzel bir alıştırma oldu bu tabii :) Kız çocuğunun kucağına ne kadar yakıştığını da tekrar görmüş olduk biz de :)

Kuzenim Melike evlendi

Mina ve Murat :)
Böyle hızlı bir şekilde düğünler derneklerle geçen bir haftanın sonrasında tekrar duraklama dönemine girdik:) Sonraki haftamın büyük çoğunluğu evde geçti.. Bebek şekerlerini, hediyelikleri ve doğum çantamın hazırlıklarını bitirdik.. Mercan'ın eşyalarını zaten dolabına yerleştirmiştik, park yatağının içini de yıkayıp ütülediğimiz çarşafları ile hazırlayıp kapattık.. Artık istediği an gelebilir, başımızın üstünde yeri var :D **Bebek şekerlerinin şimdilik resimlerini eklemiyorum, sürpriz olsun;)

Bu arada kapı süsümü de bitirdim, onu şimdiden astığım için ekleyebilirim buraya..

Keçeden yaptığım kapı süsümüz:)




Haftanın sonuna gelince tekrar bir hareketlenme oldu, ilk aksiyonumuz Murat'ın klarnet öğrencilerinden Ulaş'ın evlenme teklifiydi :)O gün Zeki bizimleydi, kendi tuttuğu lüferlerden getirmişti..

Zeki bize balık tutup getirdi:)
Zekiyle birlikte yemeğimizi yedikten sonra hep beraber Maltepe sahilde toplandık, herkese görevler dağıtıldı.. Zeki fotoğraf işini üstlendi. Murat klarnet çalarken ben de tek yapabileceğim işi "konfeti patlatma"yı seçtim:) Hep birlikte hem komik hem de romantik anlara şahit olduk..

Ulaş'ın evlenme teklifi:)

Teklif sonrası tekrar eve döndük, Zeki o akşam bizde kaldı. Murat ertesi gün Cahit Berkay konserinde çalacaktı, bütün akşam oturup şarkıların notalarını çıkardı, yazdı:) Çalışkan adamın hali başka tabii:P Biz de Zekiyle oturup tv izledik, hatta yorulmasaydık gece tekrarını verdikleri "Bu tarz benim" i bile izleyecektik de, Murat iyice yorulmuştu, yatalım dedik:) Sanırım Zeki biz yattıktan sonra oturup izlemiş:)

Sabah 6:50 civarı yine tuvalet nöbetlerimden birine kalktığımda TV hala açıktı..  Kapatmak için kumandayı arayıp buldum, tam kapatacakken karşımda "TV ekranında" birden Murat'ı buldum:) Ta 2012 yılında Pis Yedili dizisinin bir bölümünde klarnet çalmıştı.. Hala o bölümün tekrarını verdiklerine mi şaşırayım, o saatte bana denk gelmesine mi bilemedim :) Hemen telefonla fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedim bu arada:D 



Show tv sürpriz yaptı bana sabah sabah:)
Sabah kalkınca Murat nota yazımına devam etti.. İşi bitince kahvelerimizi içtik ve bir son dakika gelişmesi olarak konsere birlikte gitmeye karar verdik..

Kahve zamanı
İyi ki de gitmişiz, hem çok güzel bir konserdi hem de Cahit Berkay ile tanışmış oldum.. Hatta göbeğimi sevdi, öptü:) Mercan şimdiden odak noktası olmayı başarıyor her gittiği yerde.. Bakalım doğduktan sonra nasıl olacak :) Cahit Berkay'dan daha anne karnından el aldı, hadi hayırlısı :D



Mercan'ın Cahit Berkay ile tanışması :) 

İnşallah Murat onlarla çalmaya devam ederse doğduktan sonra da götürür tanıştırırım artık :)

Konser sonrası Zeki bizden ayrılıp evine gitti, bu sefer de Ömer'i arayıp onunla buluştuk :)




Pazar günü de yine Murat Ömer'le birlikte balığa gitti, ben annemle evde kaldım.. Nedense pek keyfim yok bu aralar ayakta durmakta zorlanıyorum.. Sanırım Mercan iyice ağırlaştığından.. Biraz da üzerimde kırgınlık olduğundan.. Her dr kontrolü öncesi aynı oluyorum aslında:) Endişe ve heyecandan oluyor sanırım..


Bugün kontrolümüze gittik, her zamanki gibi ilk olarak NST cihazına bağlandım.. Sağ olsun Mercan hiç durmadı, ve bana hareket edince bas diye verdikleri butonu bozmaktan korktum:) Bir ara baktık böyle olmayacak, hemşireyi çağırdık ve sürekli hoplama halinde olan karnımı gösterdim.. "Sürekli hareket ediyor, nasıl olacak, hep basacak mıyım?" diye sordum.. İlk başta "evet" diye cevap verdi, ama o da baktı olacak gibi değil, "en belirgin olanlarda basın bari" diye devam etti:) Yan tarafımdaki konuşmalardan anladığım kadarıyla onların bebeği hiç hareket etmiyordu, bir de bizi duydukça kötü olsunlar istemedim.. Sonuç olarak yan taraftaki bebek için 3 kez basmışlar, benim kağıttakileri saydım toplam 50 kez butona basmışım!

Neyse ki sonuçlar normaldi.. Doktorda da ultrason ile baktık yine her zamanki gibi "sularımız yeterli, erken doğum görünmüyor". 

Mercan hanım 49cm civarı ve 2648gr olmuş.. Poposu hala kaburgamda, çok fazla aşağı inmemiş.. Bu da demek oluyor ki daha bekleyeceğiz. Henüz gelmeye niyeti yok bizim kızın :)

Şimdilik meraklı bekleyiş devam ediyor bakalım.. :)






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Profilo KuruMax ile Evde Meyve Kurusu Deneyimi

Ürün Denemeleri - Heyner Capsula Multifix Aero (9-36kg) Oto Koltuğu

40. Hafta - Bitmeyen Gebelik yapmışlar =)