16. Hafta - Gezenti Anne Adayı:)
Bu haftamıza doktor randevusu, arkadaş ziyaretleri derken yoğun başladık. Hafta başında 4. ay kontrolü ve cinsiyet öğrenmek için doktorumuza gittik. Çok şükür her şey yolunda, güzel haberlerimizi aldıktan sonra hazır çıkmışken bir kapı yapmadan dönemedik annemle eve:) Biraz çarşıda gezdikten sonra aile dostlarımızdan olan "Şerife Teyze"me ziyarete gittik. Her şey çok güzel, yedik içtik ve sonrasında ben yokum; çünkü yine koltukta uyuyakalmışım :) Tamam eskiden de uykucu biriydim ama bu hamilelikten sonra uykumu kontrol edemez oldum:)Neyse ki herkes bu dönemlerden geçmiş ve beni yadırgamıyorlar.. Salı günü ne zamandır uzak kaldığım iş yerimize gidebildim. İlk kez gün içinde hiç uyumadım, uğraşacak bir şeyler bulunca uykuyu unutuyorum sanırım:)O günün akşamı da amcamları ziyarete gittik, yine 2 kapı yapmadan günü bitirmedim.
Çarşamba günü sabah yeğenim Bora'nın kapı önündeki sesiyle uyandım. Arka odada uyuyan ben, apartmanın ön tarafındaki sokaktan gelen sesi nasıl duyabildim onu da bilmiyorum ama, oldu işte:)İnci'nin anaokulunda o gün mezuniyet kahvaltısı olacağı için Bora annemle kalmış, beraber diğer bir aile dostumuz olan "Aysu Teyze"me gidecektik. Arkasından da Adapazarı'ndan arkadaşlarımız bize kalmaya gelecekti. Günde 2 buluşma gerçekleştirmeden rahat edemez oldum bu hafta, bu kesinleşti..Sabah benimle kahvaltı edip oynarken keyfi yerinde olan Bora, iş temizliğe gelince biraz sıkıldı tabii. Onu daha fazla üzmeden yola çıkıp Aysu Teyzeme gittik.
Bu sefer uyumadım :)4 aydır görmeye tahammül edemediğim çay ve kahve için denemeler yapmaya başladım. Her ne kadar içmeyerek bir şey kaybetmesem de, bir yerlere gittiğimde insanların panik olmasından yoruldum. "Çay yapayım?, Meyve suyu aldırayım? Ayran yapayım? Ay böyle olmadı ama.." Beni düşünmeleri güzel tabii, ama bu durum uzayınca kötü hissetmeye başlıyor insan..
Bizden sonra yengem ve İnci de geldi, yedik içtik sohbet ettik. Fallar bakıldı :) Keyifli geçen bu ziyaret sonrasında onlardan ayrılıp kendi misafirlerimi ağırlamak üzere evime döndüm..
Çok geçmeden misafirlerimiz Hande ve Emrah minik kızları Derin'le birlikte geldiler. İş güç derken çok sık görüşme imkanımız olamıyor arkadaşlarımızla, bu yüzden bu buluşma çok iyi geldi. Özlem giderdik, TV açmak yerine bol bol sohbet ettik:) Derin için küçük masa almak istiyorlarmış, hep beraber BuYaka ve IKEA' ya gittik.. Gitmişken yemeğimizi orada yiyelim istedik ancak ilk kez çok zorlandım IKEA' da yemek seçerken..
Her seferinde bayıla bayıla yediğim "İsveç Köfte"yi kırmızı et olduğu için seçemedim ve geriye benim için yiyebilecek pek bir şey kalmadı.. Çocuk menüsü olan tavuk ızgarayı bulabildim ancak. Onda da çalışanlarla aramız gerildi; çünkü ben her zaman köftenin yanında verilen patates kızartması yerine brokoli alırdım. Yine bunu talep edince çalışan hanım bana "olmaz veremem" diye ters bir çıkışta bulununca şaşırdık kaldık hepimiz.. Sistemi değiştirmişler, artık vermiyorlarmış. Yanında ücretli olarak alabilirmişiz. Tavırlar gergin olmasa sistemi anlayışla karşılayabilirdik ama neyse, uzatmayıp yemeklerimizi yedik..
IKEA çıkışında BuYaka AVM'ye uğrayıp hayranı olduğum "Imaginarium" mağazasını gezdik. Kendimi kaybediyorum her seferinde bu mağazaya girince, ki yine öyle oldu :) Bu sefer Derin yanımızda olduğu ve ayrılmamız zor olacağı için çok oyalanamadık ama ben o arada yine kendime bir şey buldum! Tam girişte gözüme çarpan 2 adet termos çanta.. Almamak için kendimi zor tuttum ve hala ikna olmuş değilim:) Desenleri çok güzel ve 7-8 saate kadar içine koyduklarınızın sıcaklığını koruyan bu çantalar tam benlikti. Hem fonksiyonel hem de çok sevimli. Tam bebek maması taşımalık:)
 |
| Bora ve Ben:) |
Bu sefer uyumadım :)4 aydır görmeye tahammül edemediğim çay ve kahve için denemeler yapmaya başladım. Her ne kadar içmeyerek bir şey kaybetmesem de, bir yerlere gittiğimde insanların panik olmasından yoruldum. "Çay yapayım?, Meyve suyu aldırayım? Ayran yapayım? Ay böyle olmadı ama.." Beni düşünmeleri güzel tabii, ama bu durum uzayınca kötü hissetmeye başlıyor insan..
Bizden sonra yengem ve İnci de geldi, yedik içtik sohbet ettik. Fallar bakıldı :) Keyifli geçen bu ziyaret sonrasında onlardan ayrılıp kendi misafirlerimi ağırlamak üzere evime döndüm..
Çok geçmeden misafirlerimiz Hande ve Emrah minik kızları Derin'le birlikte geldiler. İş güç derken çok sık görüşme imkanımız olamıyor arkadaşlarımızla, bu yüzden bu buluşma çok iyi geldi. Özlem giderdik, TV açmak yerine bol bol sohbet ettik:) Derin için küçük masa almak istiyorlarmış, hep beraber BuYaka ve IKEA' ya gittik.. Gitmişken yemeğimizi orada yiyelim istedik ancak ilk kez çok zorlandım IKEA' da yemek seçerken..
Her seferinde bayıla bayıla yediğim "İsveç Köfte"yi kırmızı et olduğu için seçemedim ve geriye benim için yiyebilecek pek bir şey kalmadı.. Çocuk menüsü olan tavuk ızgarayı bulabildim ancak. Onda da çalışanlarla aramız gerildi; çünkü ben her zaman köftenin yanında verilen patates kızartması yerine brokoli alırdım. Yine bunu talep edince çalışan hanım bana "olmaz veremem" diye ters bir çıkışta bulununca şaşırdık kaldık hepimiz.. Sistemi değiştirmişler, artık vermiyorlarmış. Yanında ücretli olarak alabilirmişiz. Tavırlar gergin olmasa sistemi anlayışla karşılayabilirdik ama neyse, uzatmayıp yemeklerimizi yedik..
 |
| Hande&Emrah çifti ve minik kızları Derin |
IKEA çıkışında BuYaka AVM'ye uğrayıp hayranı olduğum "Imaginarium" mağazasını gezdik. Kendimi kaybediyorum her seferinde bu mağazaya girince, ki yine öyle oldu :) Bu sefer Derin yanımızda olduğu ve ayrılmamız zor olacağı için çok oyalanamadık ama ben o arada yine kendime bir şey buldum! Tam girişte gözüme çarpan 2 adet termos çanta.. Almamak için kendimi zor tuttum ve hala ikna olmuş değilim:) Desenleri çok güzel ve 7-8 saate kadar içine koyduklarınızın sıcaklığını koruyan bu çantalar tam benlikti. Hem fonksiyonel hem de çok sevimli. Tam bebek maması taşımalık:)
 |
| Summercraby / Summerstar Cooler Bag (49,9 TL - Imaginarium) |
İlk fırsatta tekrar gidip almayı düşünüyorum bu kadar beğenmişken kaçırırsam çok üzülürüm..
Yorumlar
Yorum Gönder